Salaş Istanbul Cafeleri – Tarihi Yarımada

Canım İstanbul’un her yanı bir ayrı güzel, fakat özellikle Tarihi Yarımada olarak nitelendirilen Sultanahmet, Sirkeci, Süleymaniye ve Eminönü gerek tarihi gerekse mimari açıdan türlü zengin turistik değerlerle dolu. Bir zamanlar bir hükümdarlığın yaşandığı bu topraklar üzerinde hala varlığını sürdüren yapılar, her seferinde farklı bir yönü ile bizleri cezbetmeye devam ediyor.

Günümüzde artık farkında olduğumuz üzere çoğu mekanın işleyişi birbirine benzer hale geldi, yani bir nevi cafe sektörü “fabrikasyon”a dönüştü. İkea’dan dönen her yerde bulunan sandalye masalarla bir işletme açar oldu. Bundan sıyrılmak isteyen bir çok işletme farklı politikalarla hedef kitlesini değiştirdi. Üst segmentte her türlü lüks hizmet ise gelişerek aldı başını gitti.

İşte işletmelerin hedef kitlelerini farklılaştırması ve müşterilerin seçimlerinin değişmesi süreci acımasızca ilerlerken, bizler de kültürel değerlerimizin korunduğu, masaya cüzdanımızı bırakmadan da keyifli vakit geçirebileceğimiz ve arasak da bulunmayacak huzuru bulduğumuz yerleri bir bir yazalım istedik!

Yani biz cilalı taş mermerler üzerinde yükselmek yerine sade bir ambiansta huzurla vakit geçirmeyi tercih ediyoruz ekipçe!

İşte o zaman tüm lüks beklentilerimizi bir kenara bırakıyoruz ve heybemizi sırtımıza takıyoruz! Amacımız büyük bir tarihten çıkıp da bu zamana kadar ayakta kalmış yapıları keşfetmek, gerçek bir İstanbullu olmak! Hedefimiz İstanbul’un salaş mekanları oluyor. Böyle otantik bir ortamda, huzurla vakit geçirebileceğimiz ve birlikte olduğumuz kişilerle hoşça sohbet edebileceğimiz yerler aramaya devam ediyoruz.

Efendimize söyleyelim yozlaşmadığımız zamanlardan kalma kültürümüzde de ; “Gönül sohbet ister, kahve bahane!” diye bir söz vardı. Biz de bu hoş sohbetleri yapabileceğimiz “Salaş Istanbul Cafeleri“ni siz İstanbul Aşıkları için listeledik.

Sevgili dostumuz Zomato.com‘un da bu yazıda kendi portalında kullandığı menülerden destek aldık. Seçtiğiniz Cafe’nin “Menü için tıkla!” kısmına tıkladığınızda bu cafenin Zomato üzerindeki  portalında yer alan “menüler” kısmına yönlendirileceksiniz.

Haydi o zaman, hazırsanız başlıyoruz İstanbul’un salaş cafelerini turlamaya!

Lalezar Çay Bahçesi, Mimar Sinan tarafından yapılan Süleymaniye Külliyesi’nin bir bölümüymüş ve şimdi burada şirin ve ferah bir bahçe olarak misafirlerine hizmet veriyor. Akşamları projeksiyon ile büyük duvara Türk Sineması klâsikleri arasından seçilmiş filmler yansıtılıyor. Taş duvarlar arasında özellikle yaz mevsiminde serinlik bulmak mümkün. Çay, kahve, oralet ve soğuk içecek çeşitlerinin yanısıra nargile de servis ediliyor.

Süleymaniye’nin meşhur Fetva Yokuşu’nda yer alan Ağa Kapısı, kendine has bir menüye sahip. Yaz sıcaklarında ferahlamak isteyenlere kendi yapımları olan ve tamamen doğal meyve ve bitkilerden elde edilern Brownissa, Ab-I Hayat, Osmanlı, Lohusa, Çeşnizar ve Gül şerbetlerini tavsiye ederiz. Nargile konusunda da bölgedeki en iyi yerlerden birisi. Geçtiğimiz kış mevsiminde yoğun talep üzerine yanlarındaki terası da alıp işletmelerine katan Ağa Kapısı, mütevazi servisleri ile müdavimlerini ağırlamaya devam ediyor. Her katında muazzam bir manzara var! 

Süleymaniye’nin meşhur Fetva Yokuşu’nda yer alan Mimar Sinan Teras Cafe, bölgenin mütevazi ve salaş cafelerinden bir tanesi. Genellikle öğrencilerin veya bölgeye turistik amaçlı gelenlerin uğrak yeri olan bu mekanın geniş iki adet manzaralı terası bulunuyor. Çay, kahve, oralet ve soğuk içecek çeşitlerinin yanısıra nargile de servis ediliyor. 

Muhafazakar kesim tarafından tercih edildiği bilinen mekanlardan biri olan Hüsnü Ala Cafe, bölgede yeni bir işletme olmasına karşın kısa bir sürede oldukça ses getirdi. Oldukçe geniş bir alana yayılmış olan Hüsnü Ala Cafe 800 kişi kapasiteli ve muazzam bir manzaraya sahip. İs peynirli şalgam, salatalıklı limonata, karpuz suyu, çeşitli meyve suyu kokteylleri, doğal meyve üzerinde getirilen nargileleri oldukça ilgi görüyor. 

Süleymaniye’de yer alan, manzara ve konum sayesinde insanları çeken bir mekan Cafe Şehrim İstanbul. Çevredeki diğer cafelere nazaran içlerinden en salaşları diyebiliriz. Manzarası da Ağa Kapısı ile benzer nitelikte. Çay, kahve, oralet ve soğuk içecek çeşitlerinin yanısıra nargile de servis ediliyor.  

Kubbe-i Aşk Cafe, Fetva Yokuşu’nun en yenilerinden. Bölgedeki diğer cafelere nazaran servisin en kaliteli olduğu cafe bu olsa gerek. Personel oldukça ilgili ve işinde uzman. İstanbul’un en güzel nargileleri de burada yapılıyor. Bunun yanısıra meyve çeşitleri ile tatlandırılmış limonataları, milkshake ve soğuk içecekleri de oldukça başarılı. Bölgedeki diğer cafeler daha çok içecek ve nargile üzerinde uzmanlaşmış fakat Kubbe-i Aşk yiyecek menüsünde de iddialı ve başarılı. Kubbe-i Aşk Cafe henüz çok yeni bir mekan olduğu için menüsü internete yüklenmemiş henüz, fakat içecek fiyatları 4 – 9 TL, yiyecek fiyatları 7 – 20 TL arasında değişiyor. Nargileler ise 20 TL civarında ve bu fiyata değer! 

İstanbul Aşkına ekibi olarak müdavimi olduğumuz Çorlulu Ali Paşa Medresesi, Nargile’nin diğer adıdır. Özellikle Erenler Nargile’nin hazırladığı nargileler ve az kavrulmuş kahve çekirdeğinden yapılan Türk Kahvesi’ni başka bir yerde bulamazsınız. Nargileler 17 TL’den başlıyor, sıcak içecekler ise 2 TL ile 6 TL arasında değişiyor. Çorlulu Ali Paşa ile ilgili daha önceden yazmış olduğumuz yazımıza göz atmak için tıklayın!  

Beyazıt’ta yer alan Sarnıç Nargile Cafe, elmalı anasonlu nargilesi ile ün salmış. Bunun yanısıra közde Türk Kahvesi, sıcak elma çayı, demleme Türk Çayı da oldukça lezzetli ürünlerinden… Sokağın bir kısmına genişleyen cafe, yol kenarında keyif yapmayı sevenlerin hoşuna gidebilecek salaş mekanlardan biri. 

Peykhane bölgesinin rakipsiz cafesi olan Derviş 2 Cafe, hemen Çemberlitaş tramvayının karşısında yer alıyor. Türk Kahvesi, Elma Çayı, Nargile ve atıştırmalıkları ile İstanbul’un salaş cafelerinden biri. Fiyat olarak çok pahalı olmamakla beraber, hizmet-kalite dengesi eşit. Nargileler 18 TL’den başlıyor, sıcak içecekler ise 3 TL ile 7 TL arasında değişiyor.

Çemberlitaş Tramvayı’na oldukça yakın mesafede bulunan bu cafenin Kadırga sahilini gören bir terası mevcut. İstanbul’un en salaş cafelerinden biri olma özelliğini taşıyan bu mekan, sakin bir çay kahve içmek için tercih edilebilir.

Gülhane Parkı içerisinde bulunan Setüstü Çay Bahçesi, yaz aylarında püfür püfür rüzgar eşliğinde çayınızı kahvenizi yudumlayabileceğiniz, sabahları çıtır simit ile kahvaltınızı yapabileceğiniz bir mekan. Setüstü Çay Bahçesi ile ilgili daha önceden yazmış olduğumuz yazımıza göz atmak için tıklayın! 

Yeşillikler içerisinde oturabileceğiniz ve kuş cıvıltıları eşliğinde kahvenizi yudumlayıp, tatlınızı kaşıklayacağınız bir mekan Gülhane Kandil Cafe. Genellikle dış mekanında yer bulmak –talep yoğunluğu nedeniyle- biraz zor. Fakat sırf ambiansı ve doğa içerisinde bir mekan olması bile tercih sebebidir. 

Sultanahmet’in meşhur Soğukçeşme sokağının Gülhane ile birleştiği yokuşta yer alan Gülhane Sur Cafe, otantik görünümü ve merdiven merdiven inen ağırlama bölümleri ile Turistlerin ve gezginlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Otantik mini çardaklarda ve tarihi duvarların hemen yanıbaşında nargile denemek isteyenlere birebir!

Gülhane Parkı içerisinde yer alan Beltur Cafe, uygun fiyatlı menüsü ile bu bölgede atıştırmalık seçenekler arayanlar için uygun bir seçim! Tıpkı Gülhane Kandil Cafe gibi yeşillikler içerisinde yer alan bu cafe de misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Kapalı Çarşı’da güzel bir boy yürüyüşün ardından soluklanmak ve bir kahve yudumlamak için tercih edilebilecek bir mekan Şark Kahvesi. Açık alanı bulunmadığı için kısa molalar için ideal. 

Sultanahmet’in göz bebeği cafelerinden biri de Şerbethane olsa gerek. Hemen yanında bir otopark bulunan, hem iç hem de dış mekana sahip olan Şerbethane, yaz aylarında iç ferahlatan buz gibi doğal şerbetlerinin yanısıra, gelenlerin bir daha gelme sebebi olan “Jelibonlu Nargile” ile de gönülleri fethetmiş durumda! Bunun yanısıra sık sık turistlere cafenin en meşhur yiyeceklerinden biri olan “Testi Kebabı”nı alevli show eşliğinde sunduklarına şahit olabilir ve hemen kendinize de bir tane ısmarlamak isteyebilirsiniz!

Küçük Ayasofya Camii sokağında bulunan bu küçük ve şirin cafe, uzun ve güzel bir yürüyüşün ardından oturup bir kahvelik soluklanabileceğiniz bir mekan. Servis ve ürünler uygun fiyatlı, mekan da salaş ve otantik olma özelliğine sahip. 

Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından işletilen Cafer Ağa Medresesi, hemen Ayasofya’nın arkasında, Matbah Restaurant’ın yanında bulunuyor. Burada küçük küçük sanat atölyeleri faaliyet gösteriyor. Ebru’dan çiniye, kakma ve oyma sanatı ürünlerine kadar her çeşit mini el işleri bulmak mümkün! Taş duvarların içi özellikle yaz mevsiminde serinlik sağlıyor, buz gibi bir limonata veya enfes Türk Kahvesi’ni tercih edebilirsiniz.

Meşale Cafe, Sultanahmet Arasta Bazar’ın yanında yer alıyor. Geniş bir bahçesi olan bu açık mekanda, akşamları semazen gösterisi ve huzur veren müzik dinletilerine katılmak mümkün. Yiyecek menüleri oldukça geniş, fiyatları biraz yüksek olsa da porsiyonları doyurucu. Bunların yanısıra Nargile’de de başarılılar.

Divanyolu’nda bulunan  Türk Edebiyat Vakfı’nın içerisinde yer alan Edebiyat Kıraathanesi, Hafız Mustafa tarafından işletiliyor. Çeşitli edebi eserlerin rafları arasında huzurla tatlılarınızın keyfini çıkarabileceğiniz kapalı bir alanı mevcut.

Ayasofya Hürrem Hamamı’nın yanında yer alan bu otantik bahçe, Derviş Cafe olarak hizmet veriyor. Bu Derviş Cafe aynı zamanda Çemberlitaş Derviş 2 Cafe’nin de kardeş işletmesi. Bu işletmenin hedef kitlesi genellikle turistler olduğu için gerek hizmet gerek de ürün kalitesi yüksek, bunlara paralel olarak fiyatlar da ortalamanın üzerinde. Akşamları otantik atmosferde yapılan semazen gösterileri de oldukça ilgi görüyor. 

Ayasofya’nın önünde bulunan Sebil Cafe, yol üstü olması sebebiyle genellikle turistler ve semte uğrayanların birer içecekle dinlenmeyi tercih ettiği bir mekan. Demir beyaz sandalye ve masalarıyla, yaz – kış hizmet veren bu mekanda, kısa molalar için tatlı eşliğinde serinleten soğuk içecekler tercih edilebilir. 

Soğukçeşme Sokağı’nı Topkapı Saray girişi ile buluşturan açıklıkta yer alan Turing Cafe, Ayasofya Konakları’nın işletmecisi olan Turing’e ait. Küçük bir dış mekanı bulunduğu, sarmaşıklar ve şemsiyeler altında saklı kaldığı için genellikle oturacak yer bulmak mümkün. Fiyatlar biraz tuzlu, fakat güzel bir lokasyonda olduğu için yaz mevsiminde rüzgar alması, gölgede kalması da tercih sebebi olabilir. Türk Kahvesi en son uğradığımızda (Temmuz 2014) 8 TL idi. 

Yenikapı’yı Sarayburnu’na bağlayan Kennedy Caddesi üzerinde, Cankurtaran Sahil’de yer alan Semaver Cafe, bu bölgede tercih edilebilecek en ferah ve salaş mekanlardan biri. Acıktıysanız söyleyeceğiniz bir adet tost hem sizi hem de yanınızdaki arkadaşınızı doyuracak büyüklükte olacaktır, önceden uyaralım. Yanında da bir büyük semaver çar söyler ve Nargile tercih ederseniz, sizden keyiflisi olmayacak! Sahil manzarası da cabası!

Efendim Türk Sineması’na üstün emekler veren meşhur kötü adam “Erol Taş” bir zamanlar bu mekanı kendi işletir ve burada kendi gibi değerli Türk Sineması oyuncularını ağırlarmış. Zamanında pek çok çekim de bu bölgede yapılmış. Ama gelin görün ki şimdilerde –şahsi görüşümüzdür- hakettiği özeni görememiş işletme. Personel biraz nazlı, iyi günlerine denk geldiyseniz yiyecekler konusunda yardımcı olabilirler –bazı yiyecekleri yan taraftaki işletmeden satın alıyorlar- iyi günlerinde değilseniz, mekanın tarihi hatrına bir kahve içer kalkarsınız. Acımasız ama gerçek maalesef…

Saray Muhallebicisi’nin yanındaki ara sokakta bulunan bu salaş ve otantik cafe, şüphesiz Sirkeci’nin en salaş mekanlarından biri. Bu bölgede yaptığınız uzun bir yürüyüşün ardından oturup soluklanabilir, otantik koltuklarda ve masalarda közde yapılan Türk Kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Sirkeci Bankacılar Sokağı’nda bulunan bu salaş mekan, genellikle bankalarda işlerini halletmek için bekleyen kişilerin veya kalabalıkta biraz soluklanacak yol üstü bir yer arayışında olanların tercih ettiği bir mekan.

Tadına doyulmayan tatlıların cenneti olan Hafız Mustafa, Sirkeci Bankacılar Sokağı’nın hemen karşı köşesinde yer alıyor. Mekanın dışına konulmuş olan masa ve sandalyeler ile bu sokağın içerisindeki serinlikte ferahlama imkanı bulabiliyorsunuz. Soğuk şerbetler, çeşit çeşit tatlılar ve leziz kahvelerden bir kaçını tercih etmenizi tavsiye ederiz.

Les Ottomans Otel’in yakınlarında bulunan Brew Coffeeworks, mekan dışında yer alan minik lobi şeklindeki alanlarıyla ilgi görmeye devam ediyor. Eğer Espresso ve diğer kahve çeşitlerinin müptelasıysanız, bu bölgeye uğradığınızda Brew’ü tercih edebilirsiniz.

Eğer Espresso ve diğer kahve çeşitlerinden vazgeçemiyorsanız, bu bölgeye uğradığınızda Lavazza’yı tercih edebilirsiniz.