Galata kanatlarımızın altında; Robin’s Galata…

admin 23 Haziran 2014 Restoran Yorum Bırak 7,811 Görüntüleme

Eğer İstanbul bir semtten ibaret olsaydı, bize göre bu Galata olurdu. Neden mi? Çünkü Galata semti çok köklü bir semttir ve büyük tarihi olaylara şahit olduğu bilinir. Mesela Galata, uzun yıllar boyunca rıhtımı sayesinde (o zamanlar rıhtım ile bu bölge arasında pek bina yok imiş) ülkenin dış diyarlara açılan bir kapısı olmuş ve zamanın denizcilerinin bir uğrak yeri olma niteliğini taşımış. İstanbul’un fethinden sonra da burada yaşıyor olan Ceneviz’li göçmenlere başka ülkelerden göçmenler de eklenmiş.

Düşünebiliyor musunuz, her zaman gördüğümüz ve hayranlıkla izlediğimiz Galata’nın tarihini zaman zaman göz ardı edebiliyor ve unutabiliyoruz. Fakat Galata, gerek semt gerek de tarihi kalıtlar (mesela Galata Kulesi) olsun önemli bir tarihi dokuya sahip.

Hazır konumuz Galata Kulesi’ne gelmişken kısaca onun da tarihine değinelim. 🙂

Çoğumuz sadece güzelliğini biliyoruz Galata Kulesi’nin ne acıdır, bu kulenin yaşadığı tarih de kayda değer. Mesela bir kere Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biri. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiştir. 1204 yılındaki IV. Haçlı Seferi’nde geniş çapta tahrip olmuş, daha sonra 1348 yılında “İsa Kulesi” adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yeniden yapılmış. Düşünün Hezarfen Ahmet Çelebi, “İstanbul kanatlarımın altında” diyerek bu kuleden yükselmiş İstanbul semalarına. O zamanların en büyük yapısı bu kuleymiş.

Şimdilerde “malesef” görmekten acı duyduğumuz dizi dizi gökdelenler, towerlar ve centerlar o zamanın Galata Kulesi imiş yani… (minik tepkimizi de vesileyle ortaya koyalım:))

Diyeceğimiz odur ki Galata, İstanbul’un ruhudur. Biz İstanbul Aşkına olarak da Galata’yı “İstanbul’un kalbinin attığı yer” olarak düşündüğümüz için logomuzda da bunu kullanmış ve bu fikirle yola çıkmıştık.

Lokasyon: Şahkulu Mah. Galip Dede Cad. No:56 Galata-Beyoğlu, 34420 İstanbul
Tünel Meydanı’ndan Galata’ya doğru inen Galip Dede Caddesi’nin üzerinde yer alan karşılıklı iki bina halinde konumlandırılmış Duo Galata Otelleri’nden Duo Galata II’nin içerisinde yer alıyor.

Gelelim Robin’s Galata’ya…
Meğer ne doluymuşuz Galata Aşkı ile, Robin’s Galata vesilesiyle de yazımızda Galata tarihine yer vermiş olduk 🙂
Şimdi bu tarihi dokunun en iyi izlenebileceği bir kaç yerden biri olan Robin’s Galata’ya bakalım!

Robin’s Galata…

Biraz merceğimizi yakına alıp “zoom”luyoruz Robin’s Galata’nın arka sahnesine. Robin’s Galata, Duo Galata Otel’in Teras katında yer alan ve bölgenin modern ve iddialı yeni mekanlarından biri.

Robin’s Galata tarihi ve insanları seven (bizler öyle hissettik 🙂 ) iki kardeş tarafından işletiliyor. Ne kadar hoş öyle değil mi? Kesinlikle İstanbul ruhunu seven bir aile olmalılar, zira böylesine hoş bir mekan bizim Galata’ya pek yakışmış doğrusu.

Mekânın ortağı olan Yeşim Aslaneli‘nin bir iç mimar olduğunu öğreniyoruz. Dolayısıyla tasarım Yeşim Hanım’ın izlerini taşıyor. Bilal Mert ise Fransa’daki Le Cordon Bleu Aşçılık Okulu’nda eğitim almış ve iki kardeş beraber 10 yıllık hayallerini Robin’s Galata ile gerçekleştirmişler. (Milliyet Gazetesi Yeşim Aslaneli ve Bilal Mert Röportajı için tıklayınız ; “Galata’yı fethettiler!”)

Peki İstanbul Aşkına, Robin’s Galata ile nasıl tanıştı? 🙂
Sadık ve sosyal dostumuz Mekanist geçtiğimiz günlerde Robin’s Galata’da çok hoş bir Gezgin Guru Etkinliği gerçekleştirdi. Bu vesile ile Robin’s Galata ve “Dirty Brunch” ile tanışmış olduk.

Bu arada Mekanist’i anlatan ile ilgili yazımız da çok yakında sizlerle olacak! 🙂

Mekan Detayları: Zarif, Sofistike, Sıcak Atmosfer, Sade Tasarım, Tarihi Galata Manzarası , Özgün Dizayn
Robin’s Galata, Duo Galata Otel’in giriş ve teras katında servis veriyor. Robin’s Galata’nın sakin, huzurlu, sıcak ve konforlu atmosferini içeri adımınızı atar atmaz hissediyorsunuz. Dekor oldukça sade ve kibar dekor öğeleriyle renklendirilmiş. Ne bir eksik, ne bir fazla…

Mekandaki renk skalası da aynı şekilde “dingin”. Pastel tonlarında olan gri, mor ve mavinin sizlere ilk bakışta sıcak bir karşılama gibi görüneceğine eminiz. En göze çarpan dekor öğelerinden biri de “Buddha” heykelleri. Bildiğimiz üzere Budizm’de “Buddha” kavramının açıklaması olarak ifade edilen; “kişinin ruhunun saflık, masumiyet ve mükemmelliğinin gücüne ulaşması ve böylece daha önce ortaya çıkarmadığı aydınlanmış (mükemmel) bilgeliğe ulaşması”, Robin’s Galata’nın da çizgisine çok yakışmış.

Ve herşeyden önemlisi; Galata Kulesi manzarası… Fazla söze ne hacet, Galata Kulesinin dibinde huzuru bulmamak imkansız!

Robin’s Galata’nın mutfağı ve Şefi Bilal Mert…
Bilal Mert, dünya çapında eğitimleriyle tanınan Le Cordon Bleu mezunu bir İstanbulsever. Robin’s Galata’nın mutfağını da Fransız mutfağından esinlenerek renklendiriyor. Fakat bunun yanısıra yemeklerine bir de Türk mutfağından detaylar eklemeyi de es geçmiyor!

Zaman zaman hazırlanan yemeklere, geleneksel Türk mutfağından örnekler katmayı ihmal etmeyen Bilal Mert’in Robin’s Galata servislerinde “biberli kıymalı ahtapot, incirli soğanlı kerevizli patatesli ördek” gibi değişik varyasyonlar bulunuyor.

Robin’s Galata’da günün her öğününü almak mümkün. Kahvaltı, Dirty Brunch, öğle ve akşam menüsü ile hizmet veren mekânda aynı zamanda şefin tadım menüsü de bulunuyor. Bizler de Dirty Brunch’ı denedik ve….

“Dirty Brunch”tan çok etkilendik. Neden mi?

Bir kere Pazar Günü 11:00’den 18:00’e kadar süren bir brunch servisi bulmak çok zor.
Bu uzun Brunch servisini, Galata’nın yanıbaşında bulmak daha da zor.
Galata’nın yanı başında bu ambiansta, bu servisi sağlayan bir mekan bulmak da en zoru!

3’te 3, Robin’s Galata sağladığı uzun Brunch servisi, kaliteli hizmeti ve ambiansıyla gönlümüzü fethetti. 🙂
Tabi Teras’lı mekanlarda özellikle de havalar sıcaksa biraz dikkatli olmakta fayda var, zira güneş biraz etkileyebiliyor. Robin’s Galata terasındaki Dirty Brunch, sürekli yenilenen bir açık büfe ile sunuluyor. Genellikle açık büfe servislerde çoğu şeyin tadına bakamadan doyuyorsunuz, fakat burada tadabileceğiniz kadar leziz çeşit mevcut, fazlasına gerek görmemişler, çok da iyi olmuş. Yukarıda bahsettiğimiz gibi yiyeceklerin arasında bir Türk mutfağı esintisi taşıyan ıspanak ve taze fasulye de mevcuttu. Ayrıca ev yapımı tatlı pankek’e bayıldık.

Müzik var mı, müzik? 🙂

Olmaz mı! 🙂 Mekanda Orkun Bozdemir, DJ Murat Tokuz, DJ Yakuza ve Discolog gibi ünlü kişilerin tarzlarıyla harmanlanan bir müzik yapılıyor. Yani sadece yemek yemek için değil, Galata Kulesinin muhteşem ambiansında, bu harika müzikleri dinleyerek kokteyl yudumlamak için de gelinebilir.

Görsellerle Robin’s Galata “Dirty Brunch” Menüsü;